ANKARA'DA HAFTA SONU
Bilmeseniz de Ankara'da hayat var...
Herkese merhaba! Bu soğuk kış günlerinde evlerimize tıkılmak yerine, karın tadını dışarıda çıkarmayı, günlerimizi farklı etkinlikler bularak geçirmeyi tercih ettik. Bu sefer üçümüz de üç farklı etkinliğe katıldık. Ankara'nın bu soğuğunda nerede vakit geçireceğiz diyenlere inat, hafta sonunuzu geçirebileceğiniz birbirinden oldukça farklı yerler keşfettik. İsterseniz bir kitap fuarında eski kitapların arasında kaybolun, isterseniz bir 90'lar gecesinde doyasıya eğlenin, dilerseniz de CerModern'deki onlarca sergiden birine katılıp zamanı unutun. Alternatifleri biz sunuyoruz, seçmesi ise sizlere ait :)
23 yaşındasınız, Ankara'da mühendislik okuyorsunuz. Hafta sonu kız arkadaşınızla sakin ama değişik bir gün geçirmek istiyorsunuz. Ankara'da aslında gitmediğiniz ve görmediğiniz bir yer kalmadığını düşünürken Ulus'ta bulunan müze haline getirilmiş iki meclis binasını da daha önce hiç ziyaret etmediğinizi farkediyorsunuz. Eveettt, Mert ve Deniz'in bir cumartesi günü tam da böyle başlamış oluyor.
Yılın son ayının gelişiyle birlikte herkesi yeni yılın gelişinin telaşı sarmış durumda. Her yer yeni yılın getirdiği süslü ağaçlar, bina ışıklandırmaları ve yılbaşı konseptli mekanlarla sarıldı. Hal böyle olunca yılbaşının büyüsünün etkisi altına girmemek mümkün olmuyor. Etrafımızı saran heyecanı göstermenin en iyi yolu sevdiklerimizle hediye almaktır. Sizde klasik hediyelerden sıkıldıysanız sizi ATO Congresium Yılbaşı Hediyelik Eşya Fuarı'na davet ediyoruz.
Dönemin neredeyse bitmesiyle beraber Ankara'da yapılabilecek tek etkinlik finallere hazırlanmak oldu. Yoğun final haftasında kitaplardan başımızı kaldıramazken, en azından farklı ortamlarda ders çalışarak bunu biraz daha çekilir kılabiliriz diye düşündük. Ders çalışırken çayımızı, kahvemizi içebileceğimiz hem sessiz hem de insanı motive edebilecek pek çok mekan olduğunu fark ettik. Size ders çalışmayı, finallere hazırlanmayı biraz daha cazip kılan üç mekan keşfettik.
Game of Thrones tutkunları burada mı?
Bu hafta sonu 7 Krallığın kapılarını araladığımız ve muhteşem atmosferiyle rahat bir nefes aldığımız Ankara’nın ilk temalı cafesindeyiz. Game of Thrones tutkunu genç bir mimar tarafından hizmete açılan Castle Black, hiçbir detay atlanılmadan büyük bir özenle dizayn edilmiş ve oldukça yeni olmasına rağmen, Game of Thrones tutkunlarının çoktan uğrak mekânı haline gelmiş. Ankara’nın bu meşhur soğuk kış mevsimde, mecburen cafelere sıkışıp kalan biz üniversite öğrencileri için de harika bir farklılık olmuş doğrusu. Midtermlerin bitmesine gün saydığımız o yoğun döneme girmiş bulunuyoruz. Sınava 3 gün kaldı bu konular nasıl yetişecek söylentilerinin sonunun gelmediği bir pazara uyandık. Bu koşturma sırasında kısa bir mola vermek şart! Bugün için bir planımız yok derken fark ediyoruz ki ayın üçüncü pazar gününde bulunuyoruz. O zaman adres : Çayyolu Antika Pazarı. İlk postumuzla merhaba, Bir pazar günü nasıl olmalı dedik ve çıktık yola. Sizler için bütün bir günü nasıl geçirebileceğiniz hakkında alternatif bir plan oluşturduk. Daha önce gitmemiş olduğumuza çok kez hayıflandığımız dört farklı yer keşfettik. Güne sıcak bir pazar kahvaltısı ile başlayıp nostaljik izler taşıyan keşifler yapmaya hazırsak hadi o zaman adımları takip ediyoruz :) İlk adım : YeşİlÇam Turkuaz bahçe
Evettt şehirde sıkılanları hemen buraya alalım. Ankara’da etkinlikler olmuyor, hafta sonlarım hep aynı geçiyor dediğinizi duyar gibiyiz. Siz de bir zamanlar bizim yaptığımız gibi Tunalı, Bahçeli gibi yerlerde tek bir mekana sıkışıp kalıyor musunuz?
O zaman bir değişiklik yapıyoruz ve artık evlerimizden çıkarak adım adım şehrin bilinmeyen köşelerini ve sosyal yönünü keşfediyoruz. Neler mi bulacaksınız? Şimdiye kadar gitmediğinize pişman olacağınız cafeler, müzeler, sanat evleri, varlığından habersiz olduğunuz sahne showları... Pazar kahvaltısından keyifli akşam yemeklerine kadar ve ayrıca müzik, sanat dünyasını da içine alan, alternatif bir hafta sonu nasıl geçirilir? Merak edenler için, haydi başlayalım :) |
|